Kalamar yemenin caiz olup olmadığını Kuran-ı Kerim ve İslam alimlerinin görüşlerine göre inceleyeceğiz. Yüce Allah, Nahl suresi, 14. ayetinde şöyle buyurur: "Sizin taze et yemenizi isteyen ve denizi hizmetinize veren Allah'tır."

Maide suresi, 96. ayetinde ise şöyle buyrulmuştur: "Denizde avlanmak ve onları yemek size helal kılındı ki hem size hem de yolcu olanlarınıza faydalı olsun." Ayetlerde, Cenab-ı Hak, belirli bir kısmını haramlaştırmadan ve diğer hayvanlar gibi kesme şartını koşmadan, bütün deniz hayvanlarının helal olduğunu bildirerek, kullarına kolaylık ve genişlik temin etmektedir.

Hayvanlar yaşadıkları yerler bakımından kara ve deniz hayvanları olarak ikiye ayrılır. Karada yaşayan hayvanların hangilerinin yenilip yenilemeyeceği fıkıh kitaplarında belirtilmiş ve ayrılmıştır. Denizde yaşayan hayvanların ise hangilerinin yenilmesinin helal, hangilerinin yenilmesinin haram olduğu konusunda mezhepler arasında farklı görüşler bulunmaktadır.

Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinin alimlerine göre, deniz hayvanlarının tamamı, nerede bulunursa bulunsun ister balık şeklinde, isterse başka cins ve şekilde olsun, helaldir ve yenebilir. Bu mezheplere göre, bu hayvanların adlarının farklı olması, diri ya da ölü olması; yakalayanın Müslüman veya gayri Müslim olması bu hükmü değiştirmez.

Maliki mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna etmezken, Hanbeli mezhebi yılan balığını habis saydığı için; Şafii mezhebi de yengeç, kurbağa ve timsah gibi hem denizde hem karada yaşayan hayvanların etinin yenilmesini haram sayar. Hanefi mezhebine göre ise denizde yaşayan ancak balık suretinde olmayan hayvanların etlerini yemek haramdır. Buna göre, daimi suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balık eti yenilebilir. Ancak, istakoz, midye, istiridye ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helal olarak kabul edilmemekte, haram sayılmaktadır.

Bu hükme göre, kalamar gibi deniz hayvanları Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre yenilebilirken, Hanefi mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefi mezhebinin haram saymasının nedeni, bu çeşit hayvanların gerek genel görünüşü gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır. Hanefi mezhebine göre kalamar da aynı hükme tabi olduğundan, kalamar yemenin caiz olmadığı anlaşılmaktadır.

Deniz ürünlerinin helal olup olmadığı konusundaki mezhepler arası farklılıklar, İslam'ın esnekliğini ve yerel kültürlere uyum sağlama kapasitesini göstermektedir. Ayrıca, sağlık ve hijyen açısından kalamar ve diğer deniz ürünlerinin tüketilmesi konusunda dikkatli olunması gerektiği unutulmamalıdır. İslam alimlerinin bu konudaki farklı yorumları, Müslümanların kendi mezheplerine göre hareket etmeleri gerektiğini göstermektedir. Ancak, hangi mezhebe mensup olursa olsun, deniz ürünlerinin tüketilmesinde dikkatli ve bilinçli olunması önemlidir.