Kalamar, sübye, ahtapot ve mürekkep balığı gibi deniz canlıları, yumuşakçalar şubesinin kafadanbacaklılar sınıfında yer almaktadır. Bu deniz canlılarının Marmara Denizi'nin batısından başlayarak Ege ve Akdeniz'in tamamında birçok türü bulunmaktadır. Bu gruptaki canlıların hayatta kalabilmesi için deniz suyunun belirli bir ısıda ve tuz oranında olması gerekmektedir. Bu nedenle, Karadeniz'de yaşayamazlar. Su sıcaklığı, bulundukları ortam için önemli bir unsurdur. Bu nedenle ani sıcaklık düşüşleri, kalamarların toplu göçlerine neden olabilir.

Kalamar, yaklaşık 300 farklı türü barındıran Teuthida takımında ve kafadanbacaklılar sınıfında yer alan bir deniz canlısıdır. Kalamar, diğer kafadanbacaklılar gibi belirgin bir kafaya, simetrik bir yapıya, manto ve kollara sahiptir. Gözleri, kafasıyla vücudun tam ortasında yer alır. Humboldt kalamarının gözleri, insan gözünün iki katı büyüklüğünde olabilir. Keskin ve papağan gagasına benzeyen bir gagaya sahip olan ağız, 8 kol ve bu kollardan uzun olan iki adet dokunaç tarafından çevrelenmiştir.

Kalamarın büyük bölümünü, iç organlarını koruyan ve kuvvetli şekilde su püskürterek kalamarın su içinde ilerlemesini sağlayan manto adı verilen kalın bir kas örtüsü oluşturmaktadır. Ana gövdenin alt tarafında manto boşluğunun içine doğru uzanan bölümde iki adet solungaç, salgı ve üreme sistemleri bulunur. Mantoya tutturulmuş üçgen biçimli iki yüzgeç, yüzmeyi ve suda süzülmeyi sağlar. Ancak bu yüzgeçler, kalamarın suyun içinde hareket etmesini sağlayan ana unsur değildir. Manto içinde suyu sıkıştırıp sifon diye adlandırılan bölümden suyu hızlı bir şekilde püskürterek geriye doğru yüzmeyi sağlar. Jet etkisi yaratan huni biçimindeki yapısı sayesinde kalamar suyun içinde hız yapabilir. Bu jet etkisi ile suyun dışında da uçarak ilerleyebilir.

Renk pigmentleri ile kaplanmış olan derisi, bulunduğu ortama göre av olmaktan kurtulmak veya avcı olmak için kalamarın renginin değişmesini ve ortama uyum sağlamasını kolaylaştırır. Kafadanbacaklılar olarak kalamarlar, omurgasız deniz canlıları içinde zekâ belirtisi gösteren davranışlara sahiptir. Örneğin, Humboldt kalamarları avlanma sırasında iş birliği yapar ve kendi aralarında haberleşirler. Tehlike anında, kalamarın mürekkebi, acele ile kaçışını kamufle etmesi için yeterlidir. İçindeki melanin maddesi, insan cildini bronzlaştıran pigmentin aynısıdır. Humboldt kalamarı, derisinin rengini çok hızlı bir şekilde kırmızıdan beyaza ve sonra beyazdan kırmızıya çevirdiğinden yanıp sönüyormuş gibi görünmektedir.

Türkiye denizlerinde en çok bulunan tür, Loligo vulgaris kalamar türüdür. Sofralarda en çok bu kalamar türü yenilir. Adi kalamarın etinin çok lezzetli ve yumuşak olması, ekonomik değerinin yüksek olmasının başlıca nedenidir. Adi kalamar, karides, balık ve kurtlarla beslenir. Geceleri balıkçıların ışığına gelerek orada toplanmış olan organizmaları avlar. Boyu 45-50 cm olabilirse de genellikle 20-30 cm arasındadır. Vücut rengi kırmızı ve pembemsi olabilir. Kalamar çeşitlerinde üreme, yumurta ile olur. Yumurtaların döllenmesi, manto boşluğunda gerçekleşir. Yumurtalar jelatinimsi, 10-12 cm uzunluğunda tüpler içinde dışarıya bırakılır ve çeşitli cisimlere tutturulur. Yumurtlamanın özel mevsimi yoktur ve bütün bir yıl boyunca gerçekleşir.